Eğitimdir ki, bir milleti hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum halinde yaşatır, veya bir milleti kölelik ve yoksulluğa terkeder. Mustafa Kemal ATATÜRK

30 Aralık 2009 Çarşamba

28 Aralık 2009 Pazartesi

YILBAŞI AĞACIMIZ!!!

Yeni yıla girmeye şurada birkaç gün kaldı. Biz de bugün öğrencilerimle beraber bir yılbaşı ağacı yaptık.
Bir 2010 takvimini yazıcıdan çıkarttım. Şekilli makaslarla kestik.
Siyah bir kartona sırasıyla yapıştırdık.
Yılbaşı ağacımızı canlı görünsün diye pastel boyayla boyadık.
Hediye paketlerinin her birini bir öğrencim boyadı.
Ağacın altına yapıştırdık.
Üzerlerine sim döktük.
Yeşil payetlerle süsledik.
Bu arada panolarımız yenilendi:))) Tabi çiçeklerimiz de:)))











23 Aralık 2009 Çarşamba

ÇOCUĞUMUN DURUMU NASIL?


ÇOCUĞUNUZUN OKUMA YAZMA DURUMUNUN NASIL OLDUĞUNU MERAK MI EDİYORSUNUZ?

Çocuğunuz onlar için el yazısıyla yazılmış, sınıfta da öğrenmiş olduğu metinleri okuyor ve bakmadan, siz söylediğinizde defterine yazabiliyorsa sorun yoktur.
Çocuğunuz yapılan okuma-yazma çalışmalarında BAŞARILI demektir.
Ancak bunları yapamıyorsa SORUN VAR demektir.
O zaman hemen tedbirinizi almalısınız...

Peki durumunu düzeltmek için neler yapabilirsiniz?

- Çocuğunuz okuldan geldiğinde defterine mutlaka bakın.

Bugün ne yapmış?
Eksik bıraktığı çalışma var mı?
Sınıfta öğretmenin defterine yazmış olduğu örnek ses, sözcük ya da cümleyi yazabilmiş mi? Yoksa defterde sadece öğretmenin yazdığı mı duruyor?
Yapamamış ya da yarım bırakmışsa yardım edin beraber yapın. Ama siz değil çocuğunuz yapsın. Siz yanında bulunun, izleyin, gerektiğinde elinden tutup yaptırın.
Öğrendiğinde, eli alıştığında bırakın artık kendi yapsın. Bundan sonra izleyin, sadece yanlış yaptığında düzeltmesini sağlayın.
Çalışmalarda bitişik eğik el yazısı dışında yazı çalışması yaptırmayın.
Yazım çalışması yaparken harflerin yazılış yönüne mutlaka dikkat edin. Çocuk nasıl öğrenirse ilerde de öyle devam eder. İleride düzeltmesi zordur.

- Çocuğunuz okula gelirken çantasında mutlaka tüm araç-gereçlerinin eksiksiz yanında olmasını sağlayın.
Araç-gereç getirmediğinde o gün yapılan çalışmalardan mahrum kalır.
Kalemini, silgisini, boyalarını getirmediğinde öğretmen onu farkedene kadar, arkadaşları onun yazmadığını, resim yapmadığını öğretmenine söyleyene kadar yazı yazmaz, resim yapmaz, yapılan çalışmadan geri kalır. Ayrıca yapacak bir çalışması olmadığı için diğer arkadaşlarını oyalar.
Yazı defterini getirmezse, o günkü yazım çalışmalarından geri kalır. Telafisi zordur.
Resim defterini getirmezse, diğer öğrenciler resim yaparken sıkılır, yapacak birşey bulamaz. Aynı şekilde oyun hamurlarını getirmezse yine arkadaşları onlarla oynarken, o sıkılır, sadece onları izler.
Daha da önemlisi sınıfça yapılacak bir çalışmadan mahrum kalır.
Tüm bu olumsuzlukların olmaması için; hergün okula gelirken çocuğunuzun çantasını kontrol edin.

18 Aralık 2009 Cuma

YERLİ MALI HAFTASI

Öğrencilerime Yerli Malları Haftası ile ilgili görseller hazırlamıştım. Boyadılar. Çok güzel şeyler ortaya çıktı:

YERLİ MALLARI HAFTASINI KUTLADIK!

Perşembe günü Yerli Malı Haftasını kutladık. Öğrencilerim şiirlerini okudular. Annelerinin hazırladıklarını hep beraber yediler. Sınıfımıza müdürümüz Mustafa Şimşek'i ve diğer öğretmenlerimizi de davet ettik:








14 Aralık 2009 Pazartesi

YERLİ MALLARI HAFTASI

Bu hafta yerli malları haftası. 12 Aralığı içine alan hafta yerli malları haftası. Yarın öğrencilerime aşağıdaki resimlerden çoğaltıp vereceğim. Onlar da boyayacaklar.
Cuma günü de Tutumlu Çocuk şiirini vermiştim ezberlemeleri için. Bugün okuttum. Çoğu ezberlemiş.





TUTUMLU ÇOCUK

Damla damla akan sudan,
Koca göller dolup taşar.
Tutumsuzlar kalır yolda,
Tutumlular dağlar aşar.

Biz tutumlu çocuklarız,
Para dolu kumbaramız.

İnsanlar kara günde,
Kimseye el açmamalı.
Çalışmalı, kazanmalı,
Hiçbir işten kaçmamalı.

Biz tutumlu çocuklarız,
Para dolu kumbaramız.

Hakkı SUNAT

MEYVELERİMİZ-YEMİŞLERİMİZ
Portakal
Portakal tatlı serin
Başıdır yemişlerin.
Onda güneşin rengi,
Parlar gibidir sanki.

Elma
Elmayı bilmeyen kim?
Odur, en çok sevdiğim.
Rengi alev kırmızı,
Açar iştahımızı.


Armut
Armudu unutmayın,
Onu da baştan sayın.
Ne güzeldir kokusu,
İçi dolu ballı su.


Üzüm-İncir
Üzümle incir ikiz,
Onlardan vazgeçemeyiz,
Yaz güneşinde olmuş,
İçine şeker dolmuş.


Fındık-Badem-Ceviz
Fındıkla badem, ceviz,
Severek yediğimiz.
Üç arkadaş yemiştir,
Her tadan özlemiştir.

Kestane
Hoş değil mi kestane?
Alırsın tane tane.
Sırtlarını çizersin,
Kızgın küle dizesin.
Pişsin tatlı tatlı ye,
En güzel besin diye.

Bütün meyveler
Bu güzelim meyveler,
Bu güzelim yemişler,
Yurdumuzun malıdır,
Her yiyen kuvvet alır.

Çocuklar
Tutum haftası geldi,
Bizlere neşe verdi.
Yerli yemişlerimiz,
Hep birden dile geldi.

Elma
Amasya elmasıyım,
Meyvelerin başıyım.
Al sarı yanağım var,
Beni yersen kan yapar.

Armut
Ankara memleketim,
Koyu sarıdır rengim,
Isırınca pek yarar,
Yiyenlere can katar.

Üzüm
İzmir’in üzümleri,
Sevilmez mi arkadaş?
İnsanlara pek yarar,
Kurusu var yaşı var.

Fındık
Giresun zengin olsun,
Cebiniz fındık dolsun.
Kırılır çıtır çıtır,
Hem besler, hem ısıtır.

Ceviz
Cevizi de unutma,
Beslenmek zorundasın.
Pestiline sar da ye,
Kuvvet versin diyorsan.

Portakal
Portakal sulu sulu,
İçi vitamin dolu.
Adana, kozan, dörtyol,
Git ağaçtan ye bol bol.

Mandalina
Adımdır mandalina,
Sağlık veririm sana.
Pek sevimli meyveyim,
Bol bol yiyin bakalım.

Nar
Çiçek olur açılırım,
Mercan gibi saçılırım.
Hastaya nar sorulmaz,
Şurubuna doyulmaz. Kayısı
Malatya kayısısı,
Yemişlerin nazlısı
Pestili de yapılır,
Yiyenler pek bayılır.

Şeftali
Bursa’nın şeftalisi,
Kilodur bir tanesi.
Şeftaliyi kim sevmez,
Tadına doyum olmaz.

Ayva
Sarı sarı rengim var,
Ne güzel de kokarım.
İstersen reçel yap ye,
İstersen kompostomu.

Çocuklar
Kutlu olsun hafta bize,
Meyveler geldi dile.
Hepinizi seveceğiz,
Güzel güzel besleneceğiz.

Kestane
Kestaneyi istersen,
Kavurup da yersin sen,
İstersen suda haşla,
Onun tadı da başka.

İncir
Tatlı Aydın inciri,
Pek güzel iri iri.
Hurma alma, incir al,
Ağzına aksın bal.

6 Aralık 2009 Pazar

SES GRUPLARI İLE İLGİLİ BULMACALAR

Şimdiye kadar verdiğim seslerle ilgili bulmacalar...
Çok eğlenceli... :)





3 Aralık 2009 Perşembe

EV ÖDEVLERİM NELER?-BROŞÜR

Öğrencilerimde genelde defter, kalem, kitap vb unutkanlığı olduğunu sezdim. Aslında Hayat Bilgisi etkinliklerimizde anlattım ama demek ki unutuluyor çanta düzeni, ödev saatleri, ödevlerin zamanında yapılması...
Konunun özüne indiğimde aslında velilerin bu konuda bilgilendirilmesi gerekir kanısına vardım ve ilk yapacağım veli toplantısında dağıtmak üzere geçen sene de kullandığım bu broşürü yeniledim.
Sitemi ziyaret eden velilerin bilgilenmesi ve öğretmen arkadaşlarımın da yararlanmaları için burada yayınlıyorum :)




EV ÖDEVLERİM NELER?
İlköğretim okulu çocuklarına verilen ev ödevleri, okulda işlenen dersleri daha da derinleştirmektedir.
Okul yaşamının başlangıcında birçok öğrenci ev ödevlerini büyük bir heyecanla yapar. Genelde bu heyecan çabuk söner ve çok geçmeden ev ödevleri zorunlu bir olaya dönüşür. Öyle ki, bazı çocuklar bunu, işkence, dehşet, dram veya benzeri olarak tanımlanır. Bu tanımları sadece öğrencilerden değil, bunların annelerinden de sıklıkla duyarız. Sizlerin de birer anne-baba olarak en az çocuğunuz kadar ev ödevsiz geçen bir tatilin özlemini çektiğinizden eminim.
Siz anne ve babaların daima başa çıkmak zorunda oldukları iki ana konu vardır: Çocuklarımızın “düzen güçlükleri” ve “zaman yönetimindeki güçlükleri”.
Çocuklar düzene uymayı pek sevmezler. Düzenli olmayı sıkıcı ve lüzumsuz bulurlar. Fakat biz çocuklarımızın kendiliğinden kendi içgüdüleriyle düzenli olmalarını isteriz. Ve şayet biz bunu istiyorsak, o takdirde çocuklarımıza düzenli olmayı doğru olarak “pazarlamalıyız” yani onlara düzenli olurlarsa bundan ne kazanacaklarını iyice açıklamalıyız, örneğin:
“Okul çantanı daima tertipli ve düzenli toplarsan, daha sonra okulda çıkabilecek tatsızlıkları önlersin. Gerekli her şeyi hemen bulacağın için, öğretmeninin de takdirini kazanırsın.”
Okul Çantasının Düzeni
Bazı çocuklar bölmelere ayrılmış çantalarla rahat ederler. Çocuğunuza bir bölmeye sadece kitapları, bir bölmeye sadece defterleri, bir bölmeye sözlük-yazım kılavuzunu, bir bölmeye dosyasını, ön göze kalem kutusunu, boya kalemlerini koymasını söyleyebilirsiniz.
Öğretmeninin verdiği fotokopi kağıtlarını dosyasına düzenli ve kırıştırmadan koymaları gerektiğini söyleyebilirsiniz. Zamanla çocuğunuz bunu kendiliğinden yapacak, can sıkıcı arama ve unutma seansları ortadan kalkacaktır.
Çanta için birlikte bir düzen sistemi kurduktan sonra sıra, çantayı sistemli ve düzenli şekilde toplamaya gelmiştir. Burada da çocuğunuza yardım edebilirsiniz ve etmelisiniz de.
Akşamdan çanta ders programına göre hazırlanmalıdır. Çanta hazırlanıp yazı masası düzenlendikten sonra, okul çantası ve resim malzemeleri, eşofman takımı, performans ödevi çıkış kapısına yakın bir yere yan yana bırakılır. Böylece ertesi sabah için artık her şey hazır demektir.
Ev Ödevi Defterinin Düzeni
Hiçbir okul çantasında ev ödevi defteri eksik olmamalıdır. Ev ödevi defteri-bloknot çocuğun kalem kutusuna sığacak büyüklükte olmalı, çantanın içinde kaybolmamalıdır. Ev ödevlerinin okulda eksiksiz bir şekilde not alınması, evdeki zaman ve stresten tasarrufu da sağlar.
Çocuğunuzu tıpkı diğer defterlerinde yaptığı gibi, bu deftere kaydettiği notlar için de tarih atmaya alıştırın.
Bu kayıtların sayfa sıralarına göre olmasına dikkat edin. Çünkü genelde kalemlere bazen defterin ortasına, bazen de arkasına yazılmışlardır.
Çocuğunuzla iki yazı arasında kaç boş satır kalması gerektiğini görüşün.
Arkadaki sayfaların tümünü boş bırakan çocuklar da vardır. Sağ ve sol kenarları çizgili olan defterleri satın alın. Bu kenar çizgileri yazılanları sınırlar.
Bu notları düzenli kaydetmek çocuğunuza zor gelebilir, ona bunları nasıl düzenleyebileceğini gösterin. Çoğunlukla hatalar, sadece çocukların bu “düzensiz” not almalarından kaynaklanmaktadır.
Çocuğunuzdan, defter tutarken düzenli olmasını talep edin. Başlangıçta her gün kontrol edin.
Ev ödevi notları için son bir uyarı daha: Daha iyi bir fikir edinebilmek için ev ödevleri ya uygun renklerde not edilmeli (örneğin: Türkçe yeşil kalemle) veya uygun renklerle kutulara işaretlenmelidir.
Sık sık kalemlerini kaybeden veya ağır yazan çocuklar için işaretlenmiş kutular kullanılırsa rahat ederler. Bu kutular birkaç gün evde çalışılarak önceden hazırlanabilir. O zaman çocuğunuz çeşitli renklerde kalem aramak zorunda kalmayacaktır.
Ev ödevi defteri, mesaj defteri olarak da kullanılabilmeleridir. Organize olmamış, unutkan çocuklar için kullanılabilir. Ve çocuğunuzun ev ödevlerini bitirdikten sonra hemen ertesi gün için çantasını toplamasına ve yazı masasının üzerinde hazırlamasına dikkat edin.
Oyalanmalar
Ev ödevini yapmak için, olanaklıysa her gün için belirli bir ödev yapma-saati saptayın. Bu
ev ödev saati süresince evinizde sessizlik olmasını sağlayın. Tüm çocuklar buna göre davranmak zorundadır. Daha küçük kardeşler de bu düzene uymayı öğrenebilirler. Fakat yalnız çocuklarınız değil, kendiniz de ev ödevi yapıldığı sırada evde sağlanacak bu sessizliğe uymalısınız. Bu saatlerde misafir kabul etmemelisiniz, gezmeye gitmemelisiniz.
Telefon veya kapı zilinin çalması bile çocukların öğrenirken dikkatlerinin dağılmasına neden olur. Tekrar düşüncelerini yalnız ev ödevlerine yoğunlaştırmak genelde zordur.
Basit bir öneri: Ev ödevlerini yaparken telefon ve kapı zilini devre dışı bırakın ve asla çocuğunuzun arkadaşlarının tespit edilen süreden önce pencerenin altında birikmesine izin vermeyin. Bunların annelerini de “kendi zamanları” konusunda bilgilendirin.

27 Kasım 2009 Cuma

26 Kasım 2009 Perşembe

KURBAN BAYRAMI İÇİN ÖNERİLER


Araştırmacılar, çocukların Kurban Bayramında psikolojik olarak olumsuz etkilenmemesi için şu önerilerde bulundu:

• Çocuklar kurban kesimini izlemeye zorlanmamalıdır. Özellikle okul öncesi dönemdeki (6 yaş öncesi) çocukların kurban kesimini görmemesi gerekir.

• Çocuklar 8 yaşından başlayarak kurban kesilmesinin anlamını kavrayabilirler ama 10 yaş öncesinde ölüme ilişkin kavrayışları yetersiz olduğu için yine de rahatsız olabilirler. Dini bir kavram olarak kurban özellikle 11 yaştan sonra daha iyi anlaşılabilir. Bu nedenle çocuklar 12 yaşına dek kurban kesimini görmemelidirler.

• Çocuklar hangi yaşta olurlarsa olsunlar istemiyorsa kurban kesimini izlemeye zorlanmamalıdır.

• Akılda tutulması gereken bir diğer nokta, çocukların yeni ve olağandışı şeylere meraklı olduğudur. Merak ettikleri için kesimi izlemek isteyebilirler. Bu onların kesimden etkilenmeyeceği veya kurban kesiminin anlamını kavradıklarını göstermez.

• Çocukların yanında kurban kesiminin konuşulması ve ayrıntılı olarak anlatılmasından kaçınılmalıdır. Kurban kesiminin video görüntülerinin alındığı durumlarda, bir çocuğun bu görüntüleri izlemesi kurban kesiminin izlenmesi gibi bir etki yapacaktır ve bundan mutlaka kaçınılmalıdır.

• Çocukların bir süredir baktıkları ve duygusal bağ kurdukları hayvanların kesilmesi, tüm çocuklar için rahatsız edicidir ve özellikle küçük çocuklar için çok ağır etkiler yapabilir. Bu nedenle kurbanlık hayvan evde beslenmemeli veya çocuğun kurbanlık hayvanla uzun süreli teması olmamalıdır.

• Eğer bir kurbanlık hayvan evde beslenirse, hayvanın kesileceği çocuğa dürüstçe anlatılmalıdır. Bu aşamada çocuğun yaşına göre açıklama yapılması ve kullanılan kelimelerin özenle seçilmesi önemlidir. “Uykuya daldı”, “Zaten ölecekti” “Kaza oldu” gibi açıklamalar kullanılmamalıdır. Özellikle çocuğa haber verilmeden kesilen bir hayvanın etinin daha sonra çocuğa yine haber verilmeden, “Kestik ve bak ne güzel yedik” gibi açıklamalarla yedirilmesi çok yanlıştır.

• Çocuklar ve hiç kimse, istemiyorlarsa kurban eti yemeye zorlanmamalıdırlar.

• Çocukların ölümle ilgili ya da ölümün ardından yaşadıklarına ilişkin soruları bayram sırasında artabilir. Bu sorulara, yaşa uygun olarak, açık ve net cevap verilmelidir. Çocuklara kurban edilen hayvanların ölüm nedeni ile ilgili açıklama yapılırken yanlış, yetersiz veya bazen çocukta endişe yaratabilecek bilgiler verilmemelidir

• Çocukların duygularını anlatmalarına izin verilmelidir. “Erkekler ağlamaz” gibi ifadeler kullanılmamalı ve çocukların anlattıkları dikkatle dinlenmelidir. Çocuğun üzüntüsüne ve yaşına anne baba ve diğer aile üyeleri ilgi göstermeli ve değer vermelidir. Üzüntüsünü paylaşırken “Boş ver!”, “Seneye yenisini alırız.” gibi geçiştirici cümleler sarfedilmemelidir.

• Televizyon kanalları kurban kesimlerine ilişkin görüntüleri, kan ya da parçalanmış hayvan görüntülerini vermekten kaçınmalıdır. Anne ve babalar çocuklarını bu görüntülerden uzak tutmalıdırlar.

• Kurban Bayramı sırasında yaşananların, çocuğu çok etkilediği ve davranışlarında önemli değişikliklere neden olduğu (örn., uyuyamama, yemek yememe gibi) görülürse bir uzmana danışılmasında yarar vardır.

KURBAN BAYRAMI KARTLARIMIZ!

Bugün bayram kartlarımızı hazırladık.


Renkli kartonları ve resimlerimizi şekilli makaslarla kestim.
Resimleri kartonlara yapıştırdık.
Koyun ve koçların tüyleri yerine pamuk yapıştırdık :)
Benim en çok bale yapan inek hoşuma gitti:))

25 Kasım 2009 Çarşamba

KURBAN BAYRAMI KUTLAMA KARTI

Yarın çiçeklerimle Kurban Bayramı için kutlama kartı yapacağız. Aşağıdaki resimleri A4 kağıdına 4'er tane sığdırdım. Dağıtacağım çiçeklerime. Kartları şekilli makaslarla kesmeyi düşünüyorum. Kestiğim resimleri renkli kartonların ortasına yapıştırmayı düşünüyorum. Kuzuların üzerine pamuk yapıştırtacağım.
Bale yapan ineğe de kırmızı grepon kağıdından bale eteği yapacağız.




Hazırlanmış kartlara www.nalansert.blogspot.com adresinden inceleyebilirsiniz.

22 Kasım 2009 Pazar

ÖĞRETMENLER GÜNÜ

Salı günü Öğretmenler günü. Yarın öğrencilerime aşağıdaki boyama sayfalarını vereceğim boyamaları için. Tabi fotokopi makinamızda herhangi bir problem olmazsa:)
Öğretmen ve önemi hakkında da konuşacağız.






kaynak:www.okulöncesiforum.com